Sıkça Sorulan Sorular

Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’in 15.8. bölümünde belirlenen esaslara göre yapılacak deney, test ve analizler sonucunda Deprem Performans Analizi yapılarak binaların deprem performansları belirlenir.

Binaların deprem performanslarının belirlenmesi TBDY 2018’in 15.8. bölümünde detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu açıklamalar dışında bir yöntemle durum tespiti yapılması mümkün değildir. Gözleme dayalı yöntemler sadece bina hakkında fikir sahibi olunması amacıyla ön bilgilendirme amaçlı olarak kullanılmalıdır.

Güncel kanun ve yönetmelikler gereğince sadece tapu sahipleri veya hissedarları tarafindan uzman kişi veya kurumlara yapılacak başvuru neticesinde Deprem Performans Analizi yapılabilmektedir.

Deprem Performans Analizi sadece binanın TBDY 2018’in ilgili maddeleri uyarınca binanın deprem performansını belirler. Bu analiz sonucunda binanız yönetmeliğin kriterlerini karşılamasa bile binayı hemen boşaltmak zorunda kalmazsınız.

Bu durumda 6306 sayılı kanun kapsamında güçlendirme projesi hazırlatarak binanızı güçlendirebilir veya Riski Yapı Tespiti yaptırarak binanızı kentsel dönüşüme sokabilirsiniz.

Binanın güçlendirilmeye uygun olup olmadığı yetkin kişi ve kurumlar tarafindan yapılacak incelemeler sonucunda hazırlanacak Deprem Performans Analizi neticesinde belirlenir. Ayrıca 6306 sayılı kanun kapsamında güçlendirilecek binaların Yapı Kullanım İzin Belgesi (İskan) veya Yapı Kayıt Belgesi (İmar Barışı Başvurusu) olması gerekmektedir.

Yeni yapılmış bina da güçlendirilmiş bina da TBDY 2018’de yer alan ve o bina tipi geçerli olan performans kriterlerine göre tasarlanmaktadır. Yani güçlendirilmiş bir bina da yeni yapılmış bir bina ile eşdeğer deprem performansı gösterecek şekilde projelendirilmektedir.

TBDY 2018’in 3.1. bölümünde belirtilen esaslara göre Bina Kullanım Sınıfı ve Bina Önem Katsayısı göz önünde bulundurularak TBDY 2018’in 15.2. bölümünde yer alan Sınırlı veya Kapsamlı Bilgi Düzeyi’ne istinaden binalarda görsel inceleme, proje kontrolü, tahribatlı ve tahribatsız yöntemlerle malzeme dayanımı tespitleri yapılır.

Saha çalışması ile binanın taşıyıcı sistem plan rölevesi elde edilir veya binanın betonarme projeleri mevcut ise yapılacak ölçümlerle mevcut geometrinin projelere uygunluğu kontrol edilir. Binadan karot yöntemi ile beton numunesi alınarak mevcut beton dayanımı belirlenir. Beton örtüsünü sıyırma yöntemiyle donatı sınıfı ve korozyon hasarı seviyesi tespit edilir ve bu bilgiler kullanılarak mevcut çelik dayanımı belirlenir. Beton örtüsü sıyrılmadan donatı tespit cihazları kullanılarak donatı sayısı ve yerleşimi tespit edilir. Temel sistemi bina içinde veya dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirlenir.

Çelik elemanların boyut kontrolü yapılır, kaynak özellikleri ve birleşim detayları ayrıntılı olarak belirlenir. Çelik projeleri mevcut değil ise her çelik yapı elemanı türünden birer örnek kesilerek deney yapılır, dayanım ve şekildeğiştirme özellikleri belirlenir. Bulonlu birleşimler için ise bir civata örneği alınarak deney yapılır.

Elemanların kapasitelerinin hesaplanmasında, deneylerden elde edilen ortalama dayanımlar mevcut çelik akma gerilmesi olarak alınır. Temel sistemi bina içinde veya dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirlenir.

Mimari projeler mevcut ise binada yapılacak görsel inceleme ile mevcut geometrinin projeye uygunluğu tespit edilir veya binanın sistem rölevesi çıkarılır. Bina dayanımı hesaplarında TBDY 2018’in 11. bölümünde yer alan her duvar türü için verilen duvar kesme dayanımları esas alınır. Temel sistemi bina dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirlenir.

Hayır. Uzman kişi ve kurumlar tarafindan tekniğine uygun olarak alınacak numuneler binaya zarar vermez. Numune alımı esnasında yapılan tahribatlar yapısal tamir harçları kullanılarak tamir edilir.

Hayır. Karot numuneleri alınmadan önce donatılar tespit edilir. Numuneler donatılara zarar vermeden düşey taşıyıcıların moment almayan orta açıklıkların alınır. Oluşan boşluklar yüksek dayanımlı tamir harçları kullanılarak doldurulur.

Binanın güçlendirilmeye uygun olması durumunda, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin 2. bendi gereğince bağımsız bölüm sayısının 4/5 çoğunluğu ile karar alınarak bina güçlendirilebilir.

Binaların güçlendirme projeleri yetkin kişi veya kurumlar tarafindan hazırlanır. Güçlendirme projeleri kapsamında bina temelinden başlamak üzere çatıya kadar yapının her bölümünde çalışma yapılabilir. Güçlendirme projesinin kapsamı yapılacak Deprem Performans Analizi sonrasında yapılacak analizler sonucunda belirlenir.

Güncel kanun ve yönetmelikler kapsamında projeye aykırı olarak güçlendirme yapılması mümkün değildir. Bu bağlamda güçlendirme projesinin kısmen uygulanması da mümkün olmayacaktır.

Yapılacak Deprem Performans Analizi neticesinde binanın güçlendirilmesinin mümkün olması durumunda yetkin kişi ve kurumlar tarafindan güçlendirme projesi hazırlanır.

Bu esnada betonarme, çelik ve karbon lifli polimer gibi malzemeler tek başına veya farklı yöntemlerin kombinasyonu şeklinde projelendirilebilir. Ayrıca yapıların hareketini kısıtlayacak veya sönümleyecek izolatör, damper veya çeşitli ankrajlar projeye dahil edilebilir. Güçlendirme projesinin kapsamına alanında uzman proje müellifleri ve ofisleri karar vermektedir.

Deprem Performans Analizi neticesinde TBDY 2018’e göre gerekli performans kriterlerini sağlamayan binaların güçlendirilmeye uygun olması durumunda;

Eğer güçlendirme 6306 sayılı kanun kapsamında yapılacaksa önce Riskli Yapı Tespiti yaptırılmalıdır.

Kat malikleri toplantıya çağrılarak bağımsız bölüm sayısının 4/5 çoğunluğu ile güçlendirme kararı alınmalıdır.

Alınacak teknik bir rapor ile güçlendirmenin mümkün olduğu tespit edilmelidir.

Tüm süreçlerin tamamlanmasının akabinde belediyeye başvuru yapılmalıdır.

  • Resmi olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir.
  • Gözleme dayalı gerçekleştirilir. Detaylı analiz ve testleri içermez.
  • Yapının depremden dolayı hasar alıp almadığına bakılır.
  • Yapının depreme karşı dayanıklılığı hakkında bilgi vermez.

Hasarsız, Hafif Hasarlı, Orta Hasarlı ve Ağır Hasarlı olmak üzere 4 katagoride sınıflandırılır.

AĞIR HASARLI 

•Yapı kullanıma uygun değildir.

•Hemen boşaltılmalıdır ve yıkım gerçekleştirilmelidir.

ORTA HASARLI:

•Bu haliyle kullanıma uygun değildir.

•Yapısal Güçlendirme uygulamaları sonrasında kullanılabilir.

HAFİF HASARLI:

•Yapısal taşıyıcı elemanlar hasar almamıştır.

• Sıva, boya vb. gibi gerekli tadilatlar sonrasında yapı kullanılmaya devam edilebilir.

• Taşıyıcı sistem hasar almamış olsa bile güçlendirme yaptırılabilir.

HASARSIZ:

•Yapısal taşıyıcı elemanlar hasar almamıştır. •Kullanımına devam edilebilir.

DEPREM PERFORMANS ANALİZİ (DPA):

•         Zemin etüdü, temel kontrolü, binalarda görsel inceleme, proje kontrolü, tahribatlı ve tahribatsız yöntemlerle malzeme dayanımı tespitleri yapılır. Detaylı analiz gerektirir.

•         Deprem performans analizi ile yapının mevcut performans seviyesi bulunur. Yapı gerekli deprem performansını sağlamıyorsa güçlendirme önerisi sunulur. Güçlendirmeye uygun olmayan yapıların yıkıp yeniden yapılması önerilir.

•         Alanında uzman yetkin İnşaat Mühendisleri tarafından yapılır.

RİSKLİ BİNA TESPİTİ:

•         Kentsel dönüşüm yasası kapsamında yapının riskli olup olmadığı tespit edilir.

•         Bina ile ilgili temel bilgiler ve basit analizlerle (sınırlı sayıda betondan karot alımı vs.) rapor hazırlanmaktadır.

•         Bu tespit ve rapor, 6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapıların tespiti için yetki verilen kurum, kuruluş ve firmalar tarafından yapılabilmektedir.

•         Bu raporun resmi kanallardan talep edilmesi veya ilgili kamu mercilerine iletilmesi ve “riskli yapı” sonucu durumunda; riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine 60 + 30 gün süre verilerek yapının yıktırılması istenir.

•         Bu resmi yolun izlenmesi durumunda devlet tarafından kira yardımı, düşük faizli kredi gibi kat maliklerine çeşitli teşvikler sunulmaktadır.

•         Binanın güçlendirmesi mümkün ise ve güçlendirme 6306 sayılı kanun kapsamında yapılacak ise bina için yine “Riskli Yapı Tespiti” yapılmalıdır. Ancak güçlendirme 6306 sayılı kanun kapsamında yapılmayacaksa sadece DPA ile ruhsat veya izin almak da mümkündür.

1. Yapı Rölevesi Çıkarılır, Varsa Projesiyle Uygunluğu Kontrol Edilir

2. Mevcut Yapıda Bulunan Hasarlar Tespit Edilir

3. Yapıdan Numune Alınarak Malzeme Deneyleri Gerçekleştirilir

4. Yapısal Elemanların Donatı Okumaları, Sıyırma İşlemiyle Donatı Tespitleri Yapılır

5. Zemin Araştırması Yapılır

6. Deprem Tehlike Analizi Yapılır

7. Taşıyıcı Sistemin Davranış Performans Analizi TBDY-2018 Bölüm 15’e Göre Yapılır

8. Binanın Deprem Performansı Belirlenir

9. Yapının Durumuna Göre Güçlendirme Ya Da Yıkıp Yeniden Yapma Opsiyonları Sunulur

10. Yapının Durumuna Göre Farklı Güçlendirme Çözümlerinden Yapı İçin En Uygun Olanı Seçilir. Güçlendirme yöntemine / metoduna göre güçlendirme inşaat maliyeti bu aşamada belli olur.

🔹Açılımı Fiber Reinforced Polymers/Plastic şeklindedir. Lifli Polimer olarak da ifade edilir.
🔹Betonarme elemanların (kolon, kiriş, döşeme) basınç ve/veya eğilme dayanımlarının arttırılmasında etkili bir şekilde kullanılabilmektedir.
🔹FRP iki maddenin bir kombinasyonudur. İlk bölüm matris, diğeri ise fiberdir.
🔹Lifler asıl yük taşıyıcı bileşenlerdir. Karbon, cam veya aramid esaslı olabilirler.
🔹Betonarme yapıların güçlendirilmesinde pek çok alanda kullanılabilirler.
🔹Beton yapıların güçlendirilmesi, betonarme veya öngerilmeli beton elemanların dıştan yapıştırılan lifli polimerle kompozit kesit davranişı göstermesine dayanır.
🔹FRP’lerin başlıca avantajları ise şöyle sıralanabilir:
•         Çeliğe göre çok daha hafiftir
•         Güçlendirilen elemanın rijitliğini artırmaz
•         Paslanmaz, bakım istemez
•         Daha az işçilik gerektirir
•         Betondan daha geçirimsizdir
•         Uygulama süresi kısadır
•         Kullanıcılara yarattığı rahatsızlık azdır

•         Çeliğe göre çok daha hafiftir


•         Güçlendirilen elemanın rijitliğini artırmaz


•         Paslanmaz, bakım istemez


•         Daha az işçilik gerektirir


•         Betondan daha geçirimsizdir


•         Uygulama süresi kısadır


•         Kullanıcılara yarattığı rahatsızlık azdır

Deprem izolasyonu uygulamasının çok maliyetli olduğu, dolayısıyla sadece önemli binalarda uygulanabileceği ile ilgili yanlış bir kanı vardır. Özellikle yerli üretim, yerli mühendislik ve Türkiye’de mevcut test merkezlerinin de kullanımıyla birlikte deprem izolasyonu uygulamalarının maliyetleri büyük oranda düşmüş durumdadır. 

Sismik izolasyon maliyeti kullanılan izolatör tipine, binanın büyüklüğüne, bölgenin depremselliğine bağlı olarak değişmekle birlikte, yaklaşık olarak bina yeniden yapım maliyetinin %5i ile %10u arasında değişeceği söylenebilir. Bu maliyet de konutun ve mülkün satış maliyetleri ile karşılaştırıldığında, alıcının fark edemeyeceği kadar düşük bir artışa denk gelmektedir.